TÜKETİCİ HUKUKU

Tüketici hukuku konusunda en önemli ayrım, alınan şeyin ticari olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Ticari amaç kullanımı için alınan ürünler, Tüketicinin Korunması Kanunu Kapsamında olmayacaktır. Örneğin; bir ticari işletmenin satın alarak ticari işlerde kullandığı hem de özel işlerinde kullandığı otomobilin tüketici işlemi sayılmayacaktır veya otomobil almak için kredi talebinde bulunan kişinin kredi talep formunda eczane kaşesini basması, otomobili mesleki faaliyette bulunmaya tahsis edileceğinin delili sayılmıştır. O halde tüketici kredisi ile satın alınan şeyin niteliğinden, hangi amaca tahsis edileceğine bakılmalıdır. Nitekim konut ve tatil amaçlı taşınmazlarla ilgili olarak, alınan krediler de tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına girmektedir.

Yargıtay bazı kararlarında, tüzel kişi tacirlerin tüketici sayılabileceğine karar verdiği gibi bazı kararlarında ise tüketici sayılmayacağına karar vermiştir.

Günlük hayatta ticari amaçla olmayan almış olduğumuz, çoğu mal ve hizmetlerin tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamında değerlendirmek mümkündür. Örneğin sıfır olarak aldığını düşündüğümüz otomobilin kullanılmış veya ayıplı olması, kanunun kapsamına girebileceği gibi evimize yaptırdığımız bir dolap veya kişisel kullanım amacıyla yaptırdığımız bir web sitesi, almış olduğumuz bir telefon, bir bisiklet, evimizi boyatma gibi hizmet alımı gibi işler tüketicinin korunması kanun kapsamına girebilmektedir.

Ayıp Kavramı

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmaktadır.

(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.

(2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 13. maddesinde ayıplı hizmet tanımlanmaktadır.

(1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.

(2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır.

Ancak günlük hayatımızda çoğu tüketici, ayıplı mal veya ayıplı hizmet konusunda ne yapacağını bilmemektedir ve uğraşmamayı tercih etmektedir. Tüketici olarak yaşadığınız sorunlar hakkında büromuz avukatlarından dava ve danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.